Okan Küçük Yorumluyor 31.10.2024

Okan Küçük Yorumluyor 31.10.2024

ABONE OL
31 Ekim 2024 11:27
Okan Küçük Yorumluyor 31.10.2024
0

BEĞENDİM

ABONE OL

KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in bir ulusal gazeteye verdiği röportajı haberleştirmiştim.

O haber için burayı tıklayınız.

Röportajdaki açıklamaların, Kardemir ve Karabük açısından önemli gelişmeler içerdiğini düşünüyorum. Bu nedenle, bir Karabüklü gazeteci olarak bu açıklamaları yorumlamanın yerinde olacağını düşündüm ve aşağıdaki yorum haberini kaleme aldım.

Kardemir: Türkiye Sanayisinin Dönüşüm Gücü Olabilir mi?

Öncelikle ifade etmeliyim ki; Kardemir, geçmişten günümüze Türkiye’nin sanayileşme yolculuğunda adeta bir mihenk taşı oldu. Ancak, KARDEMİR YKB Prof. Dr. İsmail Demir’in liderliğinde şimdi attığı adımlar, sadece bir üretim tesisi olmanın ötesine geçerek savunma sanayi, lojistik ve enerji sektörlerinde katma değeri yüksek bir dönüşüm gücü haline gelme yolunda. Bu vizyon, Kardemir’in “fabrikalar kuran fabrika” sıfatını yeniden şekillendirebilir mi? İşte sorulması gereken asıl soru bu.

Savunma Sanayine Yönelik Üretim: Yüksek Risk, Büyük Fırsat

Savunma sanayisi için hassas alüminyum ve çelik alaşımlar üretme hedefi, ülkemizin dışa bağımlılığını azaltma adına büyük bir fırsat sunuyor. Ancak bu alana girmek, dev yatırımlar ve uzun vadeli stratejik planlama gerektiriyor. 600 milyon dolarlık altyapı yatırımı ve yerli cevherle maliyet düşürme hedefleri büyük bir iddia barındırıyor. Kardemir, bu hedefi gerçekleştirdiğinde, Türkiye’nin savunma sanayisinde bağımsızlığını destekleyecek kritik bir yerli kaynak haline gelebilir.

Yeşil Enerji Yatırımları: Gelecek için Kritik Adımlar

Kardemir’in enerji sektörüne girmesi ve karbon salınımını azaltmaya yönelik yatırımları, sadece şirketin değil, bölgenin ve Türkiye’nin çevre hedefleri açısından da kritik. Güneş, rüzgar ve hatta jeotermal enerjiye yatırım yaparak karbon salınımını azaltmayı hedefleyen Kardemir’in, hidrojen enerjisine yönelmesi ise bu alanda öncü bir rol üstlenme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. Şirketin, bu hamlelerle sanayi sektöründeki çevresel dönüşümün simgesi olabileceği görülüyor.

Yerli Sanayiye Yönelik Eleştiriler ve Gerçekleşmeyen Potansiyel

Demir’in o röportaj da  “sanayicilerimizin çoğu tüccar gibi davranıyor” eleştirisi, sanayinin yapısal sorunlarını işaret eden bir uyarı niteliğinde. Türkiye’nin, tam anlamıyla sanayileşmek için daha çok yatırım ve yeniliğe ihtiyaç duyduğu açık. Ancak yerli üretimi desteklemek yerine, yabancı teknolojiye bağımlılığın sürmesi, Türkiye sanayisinin gelişim potansiyelini zayıflatıyor. Demir’in bu eleştirileri, Kardemir’in yerli katkıyı artırarak, sanayiyi gerçekten millileştirmesi için örnek teşkil etmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Filyos Limanı ve Lojistik Üst Yapısı: Bölgesel Bir Güç Olabilir mi?

Kardemir’in Filyos Limanı’na işletmeci olarak teklif verme ihtimali, şirketin lojistik ağını genişletmesi açısından önemli bir adım olabilir. Liman işletmeciliği ile bölgesel lojistiği iyileştirme hedefi, Kardemir’in Türkiye’nin lojistik altyapısında güçlü bir oyuncu haline gelmesini sağlayabilir. Bu potansiyel hamle, sadece Kardemir’e değil, bölgedeki diğer sanayi kollarına da uzun vadeli faydalar sağlayacaktır.

Kardemir Türkiye’nin Gücünü Yansıtabilecek mi?

Özetle, Kardemir’in hedefleri, yalnızca bir şirket olarak büyümekten ziyade Türkiye’nin stratejik sanayilerdeki gücünü yansıtmayı amaçlıyor. Ancak bu yolculuk, Demir’in de belirttiği gibi, risklerle ve mevcut sanayi alışkanlıklarının zorluklarıyla dolu. Kardemir, bu adımlarla, sadece Türkiye için değil, uluslararası arenada da güçlü bir sanayi temsilcisi olabilir mi? Eğer başarılı olursa, Kardemir’in yeni başarı hikayesi, Türkiye’nin üretim gücünü tüm dünyaya gösterebilir.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP